Ahmak ıslatan zamanı şimdi. Gökgürültüsüyle sarsılarak boşalıyor yağmur. Dışarı çıkıp sırılsıklam olmalıyım. Saçlarım yağmur suyuyla yıkanmalı, zira kuruyunca dalgaları çok güzel oluyor.
İnsanlar durmadan konuşuyorlar. Anlatacak ne çok şeyleri var; ne kadar çok ve ne kadar boş. Bütün o konuşmalar, hareket eden bütün o çeneler, ses tellerinin lanet yetenekleriyle sese dönüşen bütün o gereksiz kelimeler... hepsi beynimi çürütüyor. Bazen bir sağır gibi baktığım oluyor etrafıma, alık gibi bakıp sadece kafa sallıyorum. Anlamsız geliyor bütün o dertler. Bir ahmak ıslatan kadar manaları yok.
Oysa yaptığın eylemin aksine bir tek sen konuşmalısın. Olmayan şeylerden bahsetmelisin bana. Konuşarak beynimi sikmeli, ahmaklığımı ıslatmalısın. Islatmalısın ki varlığının bir anlamı olsun.